Son dönemlerde mevsimlerin olağan akışının bozulduğu ve iklim değişikliğinin etkilerinin daha belirgin hale geldiği bir gerçektir. Ancak bu yıl karşılaştığımız yüzyılın don olayı, hem çiftçiler hem de tüketiciler için büyük bir çöküş anlamına geliyor. Ülkemizde tarım sektörünün belkemiği olan meyve ağaçları, Don 2023’ten nasibini aldı. Üreticilerin en çok beklediği ürünlerden biri olan elmada, yaşanan bu zorlu koşullar sonucunda yalnızca bir meyve yetişebilirken, o da çürük bir halde karşımıza çıktı. Bu durum, izleyicilerin ilgisini çeken ve tartışmalara yol açan bir olgu haline geldi. İşte bu olay, tarımda yaşanan zorlukların ve iklim değişikliğinin etkilerini gözler önüne seriyor.
Yüzyılın don olayı, 2023 baharında beklenmedik bir şekilde meydana geldi. Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte birçok meyve ağaçları çiçek açtı, polenleme dönemi başladı. Ancak ani soğuk hava dalgalarının etkisiyle, bu süreç beklenmedik bir şekilde tersine döndü. Uzmanlar, geçen yılın sıcak ve kurak hava koşullarının ardından bu yıl kıyaslama yapıldığında, bitkilerin uyku döneminden daha önce çıkmasını sağladığını belirtiyor. Yalnızca bu değil; gece sıcaklıklarının aniden düşmesi, ağaçların çiçeklerini ve genç meyvelerini olumsuz etkileyerek tamamen yaşam döngüsünden çıkmasına yol açtı.
Ağustos veya Eylül gibi kışın belirsiz etkilerinin önceden belirlenmesi ve kış hazırlıklarının yapılması gerekir. Ancak çiftçiler, bu sene don olayına hazır değillerdi. Özellikle Malatya ve Aydın gibi elma üretiminde öncü olan bölgelerde hava durumu tahminleri belirsizlikler göstermekteydi. Yüksek sıcaklıklar nedeniyle bitkilerin normal döngüsü aksamış ve don olayının etkisiyle pek çok meyve ağaçları çiçek açmadan hasar görmüştür. Bu durum, yüksek maliyetlerle birlikte çiftçileri de zor bir duruma sokmuştur.
Yalnızca bir elma meyvesinin gelişebildiği bu zor süreç, çiftçiler ve tüketiciler için büyük bir kayıp sürecini de beraberinde getirmiştir. Üretimindeki düşüşler, hem bölgedeki çiftçileri hem de tedarik zincirini olumsuz etkilemiştir. Tek bir çürük elma, bu olayın sembolü haline gelirken, yok olan binlerce meyve, üretim kaybı ve geçim derdini hatırlatmaktadır. Bu çürük elmanın niteliksiz durumu, tarımsal üretim kalitesinin de sorgulanmasına neden olmaktadır. Üreticiler, bu yıl neyi beklemeleri gerektiği adına çeşitli analizler yapıyor ve bir gelecek için daha sağlam adımlar atmaya gayret ediyorlar.
Çiftçiler, destekleme programları ve çeşitli hibeler ile bu zorlu süreçten çıkabileceklerini umarken, tüketiciler de market raflarındaki meyve fiyatlarının artmasına hazırlıklı olmalı. Üretim maliyetlerinin artmasıyla beraber, meyve fiyatlarında gözle görülür bir yükseliş söz konusu olacaktı. Ancak, bu don olayının etkileri sadece bu yıl ile sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. İklim değişikliği ve doğal afetler karşısında alınacak önlemler, tarım sektörünün sürdürülebilirliği ve geleceği için oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, yüzyılın donu, sadece bir meyve fidanının acı kaderini değil, aynı zamanda tarım sektöründeki zorlukların ve çevresel değişimlerin de bir yansımasıdır. Çiftçiler, bu tür beklenmeyen hava koşullarına nasıl tepki verebileceklerini bilmek zorundadır. Elma ağaçlarının bir zamanlar verimliliği ve güzelliği ile bilinen bahçeleri artık bu konuda belirsizlik taşımaktadır. Tarımda karşılaşılan zorluklar, dikkate alınmasını gerektiren bir realitedir ve bu tür felaketler karşısında dayanıklı bir sistemin kurulması gereklidir. Bu yıl ki çürük elma, tüm bu sorunların göz önünde tutulmasına sebep olurken, üreticilerin geleceği yakından etkileyen kararlar almalarını zorunlu kılmaktadır.